12 Ekim 2014

MARDİN

Mardin masal şehrim benim, bendeki anlamı çok özel ve ayrıdır. 
Sokaklarında top oynamışlığım bile var. Sadece 4 gün kalmama rağmen etkisini yıllar geçirmiş gibi hissederim. Yaşam tarzınızın ne olduğu, hayat standartınızın nasıl olduğu, hangi kültüre ait olduğunuz bu şehirde hiç önemli değil. Dediğim gibi burası masal şehir. Mardin’i hissedebilmek için sadece sokaklarında gezmek yetmiyor, orada yaşayan insanlarla zaman geçirmek, sohbet etmek, dinlemek, sizi dinlemelerini izlemek gerekiyor.







Mardin’de girdiğim bir cafenin içinde kütüphane vardı, herkesin elinde bir kitap. Sipariş almaya gelen garsona, “ne güzel herkesin elinde bir kitap var” dedim, “bu kütüphaneyi çarşı iznine çıkan asker abiler yaptılar, onların arkadaşları yolladı kitapları. Bu cafe önceden kalabalık olmazdı, kitaplar geldikten sonra insanlar kitap okumak için gelmeye başladılar” dedi. O anda bu şehre daha çok hayran olmaya başladım.


Gezilecek Yerler
Mardin Evleri: Şehir zaten evleriyle meşhur. Mardin evlerini görmek için Mardin’de olmanız yeterli, her yerde karşınıza çıkıyor. Bir çoğunun içinde restorant , cafeler ve oteller var, mutlaka herhangi birisinin içine girip o ambiyansı yaşayın.

Sabancı Kent Müzesi: Müze Sakıp Sabancı tarafından kurulmuş, içinde düzenli aralıklarla değişen sergiler yer alıyor, Mardin’in en iyi restore edilmiş binalarından birisi. Sergi salonu ciddi anlamda çok etkileyici, bu müzeyi gezmeden sakın dönmeyin :)

Kartal Yuvası: Asıl adı Mardin Kalesidir. Bir çok medeniyet tarafından kullanılmış bu kale, Mardin’de turistlerin en çok ziyaret ettiği yer. Ancak kaleye tamamen çıkmanız mümkün değil, askeri alan olarak geçtiğinden dolayı çıkmanıza izin verilmiyor. Kalenin tarihini oradaki rehberlerden dinleyebiliyorsunuz. Şad Buhari döneminde kaledeki bütün halkın veba salgınından öldüğü söyleniyor. Kale kayalıklar üzerinde yer alıyor ve sizi kendine hayran bıraktırıyor.

Telkari: Mardin’e gidip gümüş almadan dönmek olmaz, çok fazla çeşidin arasında kaybolacaksınız.

Ne Yenir?
Öncelikle çok sayıda denk geleceğiniz Süryani evlerinden birisine girip, Süryani şarabının tadına mutlaka bakın.  Mardin’de yemek yiyebileceğiniz en iyi mekanlardan birisi Cerciş Murat Konağı, yemekler de ortam da muhteşem.

Elbette ki şehrin en meşhur yemeği Mardin Kebabı. Kebabı mangal ateşinde pişiriyorlar, yanında sumaklı soğan ve közlenmiş biber olmadan servis edilmiyor. Kaburga Dolması da çok meşhur, Mardin’de yemeden dönmemenizi öneririm.

Ve tabi mırra içmeyi de unutmamak lazım J Mırra içerken bilinmesi gereken bir gelenek var; fincanı yere bırakmamalısınız, bırakırsanız eğer ya içini altınla doldurmak zorundasınız ya da servis eden kişiyi evlendirmeniz gerekiyor :)

Nerede Kalınır?
Mardin akşamlarının tadını muhteşem Mardin manzarasıyla çıkartmamı sağlayan, Mardin Evi’ni restore ederek yapılmış olan Reyhani Kasri Hotel’i kesinlikle tavsiye ediyorum. Akşam otelin terasında yemek yerken, sabah yine aynı terasta kahvaltı yaparken bana teşekkür edeceksiniz :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder