Mardin masal şehrim benim, bendeki anlamı çok özel ve
ayrıdır.
Sokaklarında top oynamışlığım bile var. Sadece 4 gün kalmama rağmen
etkisini yıllar geçirmiş gibi hissederim. Yaşam tarzınızın ne olduğu, hayat
standartınızın nasıl olduğu, hangi kültüre ait olduğunuz bu şehirde hiç önemli
değil. Dediğim gibi burası masal şehir. Mardin’i hissedebilmek için sadece
sokaklarında gezmek yetmiyor, orada yaşayan insanlarla zaman geçirmek, sohbet
etmek, dinlemek, sizi dinlemelerini izlemek gerekiyor.
Mardin’de girdiğim bir cafenin içinde kütüphane vardı,
herkesin elinde bir kitap. Sipariş almaya gelen garsona, “ne güzel herkesin
elinde bir kitap var” dedim, “bu kütüphaneyi çarşı iznine çıkan asker abiler
yaptılar, onların arkadaşları yolladı kitapları. Bu cafe önceden kalabalık
olmazdı, kitaplar geldikten sonra insanlar kitap okumak için gelmeye başladılar”
dedi. O anda bu şehre daha çok hayran olmaya başladım.
Gezilecek Yerler
Mardin Evleri: Şehir zaten evleriyle meşhur. Mardin evlerini
görmek için Mardin’de olmanız yeterli, her yerde karşınıza çıkıyor. Bir çoğunun
içinde restorant , cafeler ve oteller var, mutlaka herhangi birisinin içine
girip o ambiyansı yaşayın.
Sabancı Kent Müzesi: Müze Sakıp Sabancı tarafından kurulmuş,
içinde düzenli aralıklarla değişen sergiler yer alıyor, Mardin’in en iyi
restore edilmiş binalarından birisi. Sergi salonu ciddi anlamda çok etkileyici,
bu müzeyi gezmeden sakın dönmeyin :)
Kartal Yuvası: Asıl adı Mardin Kalesidir. Bir çok medeniyet
tarafından kullanılmış bu kale, Mardin’de turistlerin en çok ziyaret ettiği
yer. Ancak kaleye tamamen çıkmanız mümkün değil, askeri alan olarak geçtiğinden
dolayı çıkmanıza izin verilmiyor. Kalenin tarihini oradaki rehberlerden
dinleyebiliyorsunuz. Şad Buhari döneminde kaledeki bütün halkın veba
salgınından öldüğü söyleniyor. Kale kayalıklar üzerinde yer alıyor ve sizi
kendine hayran bıraktırıyor.
Telkari: Mardin’e gidip gümüş almadan dönmek olmaz, çok
fazla çeşidin arasında kaybolacaksınız.
Ne Yenir?
Öncelikle çok sayıda denk geleceğiniz Süryani evlerinden
birisine girip, Süryani şarabının tadına mutlaka bakın. Mardin’de yemek yiyebileceğiniz en iyi
mekanlardan birisi Cerciş Murat Konağı, yemekler de ortam da muhteşem.
Elbette ki şehrin en meşhur yemeği Mardin Kebabı. Kebabı
mangal ateşinde pişiriyorlar, yanında sumaklı soğan ve közlenmiş biber olmadan
servis edilmiyor. Kaburga Dolması da çok meşhur, Mardin’de yemeden dönmemenizi
öneririm.
Ve tabi mırra içmeyi de unutmamak lazım J Mırra içerken
bilinmesi gereken bir gelenek var; fincanı yere bırakmamalısınız, bırakırsanız
eğer ya içini altınla doldurmak zorundasınız ya da servis eden kişiyi
evlendirmeniz gerekiyor :)
Nerede Kalınır?
Mardin akşamlarının tadını muhteşem Mardin
manzarasıyla çıkartmamı sağlayan, Mardin Evi’ni restore ederek yapılmış olan
Reyhani Kasri Hotel’i kesinlikle tavsiye ediyorum. Akşam otelin terasında yemek
yerken, sabah yine aynı terasta kahvaltı yaparken bana teşekkür edeceksiniz :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder