Biz iki arkadaş, pazar kahvaltısı planı yaparken “acaba Van’a
mı gitsek?” sorusuyla başlayan bir macera bu J
Cumartesi sabah 6:45 uçağıyla yola çıktık, uçak yolculuğu
tam 2 saat sürüyor. Hava alanından çıkış yaptıktan sonra, ilk hedefimiz
internette methiyelerini okuduğumuz “bak hele bak” kahvaltı salonu oldu. Yolda
adres sorduğumuz insanlar, şehir dışından geldiğimizi anlayınca bize yardım
etmek için seferber oldu resmen. O samimi insanların arasında, işi gücü bırakıp
Van’a yerleşesim geldi desem biraz abartmış olurum o yüzden demeyeyim J
Kahvaltı hakkında sayfalarca yazı yazabilirim, anlatıldığı
kadar var. Muhteşem göl manzarası eşliğinde yaklaşık 4 saat kahvaltı
yaptık. Van’da kahvaltının yanında sıcak
lavaş ekmeği, tereyağı ve otlu peynir mutlaka olurmuş. Bunun haricinde
kavurmalı yumurta, bal kaymak, yeşil biber ve soğanla yapılan katı kıvamda
cacık, tahin pekmez, peynir çeşitleri, söğüş ve murtuğa var.
Murtuğanın ne olduğunu bilmeyenler için; tereyağıyla
kavrulan una, yumurta kırılıyor, yanında reçel ve cevizle servis ediliyor. Benim damak tadıma uyacağını hiç düşünmesem de
gayet lezzetliydi.
Kahvaltıdan sonra Van’ı keşfetmeye koyulduk.
Gezilecek Yerler
Van Kalesi: Buram buram tarih kokan bu kaleye gitmek için,
uzunca bir yokuşu tırmanmayı göze almanız gerekiyor. Aman ben yokuş çıkamam,
off ben yorulurum demeyin sakın, inanın o manzara için o yokuşu tırmanmaya
değer. Büyüleyici bir göl manzarasının yanı sıra eski Van bölgesi manzarası da sizi
bekliyor.
Van Çarşısı: Cumhuriyet ve Maraş olmak üzere iki caddeden
oluşuyor. Peynirciler Çarşısı, Rus Pazarı gibi büyük çarşılar burada. Hediyelik
eşya alışverişinizi buradan yapabilirsiniz. Çok sayıda gümüş dükkanı
göreceksiniz, almasanız bile girin bakın orijinal şeyler hayranlık uyandırıyor.
Van Gölü: Çevresinde uzun yürüyüş yolunun yanı sıra, çok
sayıda restorant ve çay bahçesi bulunuyor. Biz kısa bir yürüyüşün ardından, çay
bahçesinde manzara izlemeyi tercih ettik.
Akdamar Adası: Adaya gitmek için, Akdamar dolmuşlarına
binmeniz, sonrasında da kısa bir tekne yolculuğu yapmanız gerekiyor. Adanın
atmosferi muazzam, içinde bulunan kiliseye hayran kaldık. Kilise etrafında
turist kafileleri için rehberler var, onlardan kilisenin tarihini
dinleyebilirsiniz. Van’a gidiyorsanız eğer, Akdamar Adası’nı görmeden dönmeyin.
Nerede Yenir?
Kahvaltıyı ilk gün “Bak Hele Bak” da ikinci gün “Sütçü Kenan”
da yaptık. İkisi de Van’ın en meşhur kahvaltı mekanları ve bütün övgüleri hakediyorlar.
Yerel halk İstanbul’dan geldiğimizi öğrenince “İstanbullular
hep Saçı Beyaz Pastanesine giderler” dedi. E madem hepsi gidiyor, bizim neyimiz
eksik diyerek koyulduk yola. Pastane Mecburiyet Caddesinde bulunuyor. İçerisi
biz gittiğimizde oldukça kalabalıktı, yer bulmak için biraz beklememiz gerekti.
Saray burması ve baklavası meşhur olduğu için ikisinin de tadına baktık,
tavsiye ederim J
Edremit sahil yolundan geçerseniz “Anotalia Kaburga” da
kaburga yemenizi öneriyorum, yok böyle bir lezzet.
Nerede Kalınır?
Bu konuda çok fazla tavsiyede bulunamayacağım. Biz “Rescate
Hotels” de kaldık. Şehrin en iyi otellerinden birisi. Bahçesinde bar bulunuyor,
ortam nezih ve güzel, odalar göl manzaralı, yatağınızda uzanırken gölü seyredebiliyorsunuz.
5 yıldızlı olduğundan dolayı diğer otellere göre biraz daha pahalı ama konfor
için fark ödemeyi göze aldık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder